Yazıyı başlığından değerlendirecek olursak; Arch linux hakkında yazı yazacağım ve yine bir bilgisayar konusu işleyeceğim gibi bir görünüş olabilir. Konu Arch Linux ile başlakmakla beraber beni başka bir alanda düşündürdü; neden zorlukları seviyoruz?
Bilgisayar emekçisi olarak ben de Windows dünyası karşıtı olarak yer aldım/alıyorum. Programlama ortamları anlamında. Şahsen son kullanıcıda hemen hiçbir şekilde Windows’un eline su döküleceğini sanmıyorum bu konuyu biraz popüler bilgisayarcı tartışması olarak görüyorum.
Bir iş görüşmesinde programlarını hangi işletim sisteminde yazıyorsun gibi bir soru gelmişti, ben de “windows”dedim. Sorunun cevabına istinaden “kullanıdığın bilgisayarın kaynaklarını sonuna kadar kullanamamak hakkında ne düşünüyorsun” diye konuşma devam etti. Güzel bir soru! Soruyu biraz daha farklı bir kalıpdan düşündüğüm zaman, ne tarz bir araba kullanıyorsun diye sorsalar hemen hemen aynı anlama gelirdik. Cevabım bu minvalde ele alırsak “otomatik vites” gibi birşeye geliyor. Aynı düşünce tarzıyla “Arabanın gücünü veya verimliliğini tam olarak kullanamamak hakkında ne düşünüyorsun” diye devam ederdi. Benim cevabım “İşletim sisteminin gücünün tamamını kullanmam gereken bir iş yapmıyorum” şeklinde olmuştu. Keza arabada da ralli şöförü değilim gibi birşeye gelecek. Yani demek oluyor ki; şu anda içinde bulunduğum durumda yapmam gereken, en kolay ve hasarsız şekilde kendimi zorlamadan varmam gereken yere gitmek. Bunun için en kolayı sanıyorum otomatik vitesli bir araba olurdu hatta mümkünse daha kolay birşey olsa tercih edilebilirdi. 🙂
Bu aralar bilgisayarıma linux kurmak istediğim için bir araştırmaya girdim. Hangi Linux dağıtımını seçmem gerektiği konusunda çok emin olamadım ve araştırırken Arch linuxa denk geldim. Arch linux’un bende yarattığı ilk intibaa, ne yaptığını bilmiyorsan git başka birşey yap Arch kuramayacaksan neden Ubuntu/Fedora/OpenSuse kurmuyorsun. Ben de inat edip daha çok kurmaya çalıştım, sonuç başarılı.
Peki nereye gelmek istiyorum. Neden bu kadar gereksiz bir konuda bu kadar çabalıyorum ki. Kendi kendime verdiğim cevap; sanıyorum başka şeylerde yapmayı beceremediğim zaman edindiğim yenilgi veya beceriksizlik duygusunu o anda o linux sürümünün kurulumuyla geçiştirmiş oluyorum. Anlık kısa mutluluklar arıyorum yani. Yani sorun var ve ben çözdüm. Hayatımdaki beni rahatsız eden diğer sorunlardan kaçma noktası. Sanıyorum anlık küçük sorunları diğer büyüklerinden kaçmak için çözüyorum. Tabi bu arada kastım gündelik yaşamımızda çıkan sorunlar değil. Kendine sorun çıkarıp sonra çözmek sonra mutlu olmaktan bahsediyorum. En son olarak da bu tür küçük sorunlar belirli konularda daha becerikli olma yetisini de kazandıracağı aşikar. Ne yapmak gerekir? Sanıyorum zaman bana öğretecek ve zamandan iyi öğretmen de biraz zor bulunur. 🙂
Anlık küçük mutluluklar için Arch Linux